4 Eylül 2013 Çarşamba

Sonbaharda...

Hafif bir esinti var. Perdeler yavaş yavaş oynamaya başladı.
Daha az yoruluyoruz nem azaldı.
Ama ne yapraklar dökülmeye başladı ne solmaya.
Zaten palmiyelerin yapsakları dökülmezki
.
Ağustosun yorgunlugundan kurtulmanın sevincini yaşıyorum gizli gizli. Sevmem ağustosu. Hep bir kalp ağrısı ile geçer tum ay. Ohhh iykide bittinde kurtuldum senden diye zil çalıyor eteklerim.

 

Sonbahar mı? onu çok severim benim sehrimin en güzel zamanı çunku.
Bizim için piknik zamanı  ne sicak ne soguk bazen esintili ama ılık.

 
 

Birde toprağı koklama zamanı. mis gibi sevdiklerim kokar toprak. 
İşte o yüzden ben sonbaharda hep dışardayım sevdiklerimle hasret gidermek içi. 
Benim için en tatlı mevsim çünkü hüzünlü severim ben. Neşe ne kadar yakışırsa hüzünde o kadar yakışır bana.

 
En sevdiğim ruh haline bürünür ruhum sonbaharda melankolik. 
Kocam hiç sevmez bu halimi ama ben içime kapanmayı çok severim kendimle baş başa kalmayı düşünmeyi sessizce ağlamayı, arınmayı. 

Güzel mevsimdir yani sonbahar.
 
Severim onu ve tüm renklerini.

  


2 yorum:

  1. Sonbaharı ben de çok severim, nedense hep uzun hırkalar, hafif bir rüzgar ve sıcak kahveyle okunan kitaplar gelir aklıma hemen:)

    YanıtlaSil
  2. Sonbahari seven tek beni degilmisim..
    Kendimle bas basa kalip esen ruzgari dinlemek cayi yudumlamak battaniyeye sarilmak inanilmaz mutlu eder beni.. Kimsenin haber olmaz icimden gecirdiklerimden Rabbimden baska//
    Opdum canim // Guzel sonbahar olsun insallah..

    YanıtlaSil